24 Aralık 2009 Perşembe

14 Aralık 2009 Pazartesi

Ne'ydi?


Şaşkınım...
Onca şeyin ardından
gün geçtikçe daha daha
tanıyamıyorum seni...

Hakikatten bak,
what is your name?


7 Aralık 2009 Pazartesi

Yengeç Türküleri IV



-IV-


oysa yine
tenimde teninin kokusunu özledim
yıl oldu sanki
kaybolmayalı düşüp gözbebeklerine
elele koşup ta bir hayale
buluşşak mı ne, yine?


hani rüzgar birden deli eser
ılımanken bilirsin
hani, ben sakin bir limanken
sen deli dalgalarla gelirsin
dilerim birgün
çöle yağan yağmur gibi
tatlı bir serinlik verirsin


bir dağa tırmanırız birlikte
nefessiz
yalçın tepelerde
bizi bulur oksijen sarhoşluğu

derin mavilerde
kayboluruz yine seninle
ve vurgun yemeden çıkarız
yorgun sahillere birlikte, elele...


Sakız

Okumak isterim
ben, seni sana

durma hadisene
yazılsana bana,
şşşt sarılsana bana...

6 Aralık 2009 Pazar

Canın sağolsun



İstediğin zaman sen,
canımı yakabiliyorsun.
oysa biliyorum,
yakmak da istemiyorsun.

ama ne diyeyim sana ben,
Aşkolsun sevdiğim,
yeter ki aşk olsun...


Dışarıda yağmur çiseliyor
yüreğimde kuş sevinçleri
sevdan, ekmek kırıntıları
yine de ilaç gibi geliyor...

5 Aralık 2009 Cumartesi

Yengeç Türküleri - III




-III-

haydi
pencereden bak
sana gülümsüyorum
kanatlansın güvercin
yağmura uzat elini
ve düşün,
kanatlarına düşen
ilk damla su benim

her zaman
her sabah günaydın diye
ilk düşen ışık
benim gözkapaklarına
yedirenkli
bir düş, düş_ün sevgili
düşün emi!
düşünmeli...

2 Aralık 2009 Çarşamba

Şifanâme



Bu kadar uzaktan,
sözlenmek kesmiyor.
üç okuyup bir üflesem desem
bu kez de nefesim yetmiyor.

Lütfen kendine iyi bak
yoksa çok pis küserim bak!
   

1 Aralık 2009 Salı

Eylem



Söz hiçbir şeydir bazen
             
                 seni seviyorum
                          
                             -hisset! 

 

30 Kasım 2009 Pazartesi

Yengeç Türküleri - II



Sen
sana gel önce benim yerime
ayın karanlık yüzünü
barıştırıp kendinle
kavuştur hele bir beynini
yüreğinle

Sonra
rüzgar eserse essin
dalga deli gelirmiş
kime ne
boğup da kendini
kendi ellerinle
nefessiz bırakma kaderinde

hadi
bir şeyler de sen söyle, yaz
yaz ki
adı doğsun bebeğin
nazlım naz...


28 Kasım 2009 Cumartesi

YENGEÇ TÜRKÜLERİ -I


bir çocuğun
elleriyle çizdiği bir yol olmak
parmak uçlarının değdiği izleri iz bilmek
yatağım diye sana nehir olmak
ve sakin dökülmek bir denize
kırılan değil
yeşeren bir dal olmak
yuvada minik kuşların
yüreğindeki heyecana ortak olmak
sende var olmak
yok olmak
senle olmak
sen olmak
.
istiyorum...

25 Kasım 2009 Çarşamba

AY HİKAYELERİ - VI



Hayat
her zaman düz giden
doğru bir çizgi değildir
ve bir damla suyun kıymetini
çölde susuz kalan bilir
.
hiç tanıma beni
ben zencisiyim
bu denizlerin
kurban olurum
dağlarınızda
yarınlarımız için
.
nedensiz sorularım var
cevapları bende gizli
ve sensiz
bu bulmaca çözülmeyecek
hadi gel
soldan sağa sen...
.
yanmak nasıl bir şey
ben bilirim
kafdağı' nın ardında
ne bekleyebilirim
gözlerin onu söylesin
.
kaç günlük şu ömrümüz
oysa kaç yıl yaşadık
saydın mı
saymayalım..

ell.erin ateş
yüreğim ateş.
nabzımı tut
alnıma dokun
yanımdaysan
ölebilirim.
.
ay güzeldir
sen güzel
sen şiirsin
ve bu öykü
hiç bitmesin...

22 Kasım 2009 Pazar

mi yav?



B
unca zaman hüküm sürmekte karanlık
Ey ışık, ey güneş, bekledik neredesin sen?
"diye soranlara kanma, aldanma, aldırma"

Biliyorum ya sıcaklığını, işte buradasın!

Beyazın gölgesine yaslanıp, duyguları ağarmış
Kendi kendine küsmüş, bir siyah ke(n)di(n)sin sen.
 

Yolculuk



H
ayat denizinde, insan bir yelkenli gibidir.
çoğu zaman, rüzgar belirlese de yönünü
kırılıp, dökülürsen herşey ters gider,
sarılıp, tutunursan teknen düz...
  

19 Kasım 2009 Perşembe

Yüreği "pır"




B
iliyorum,

senin kolunu kanadını kırmışlar.

bir kartal olmana engel olmuşlar.

ama, bir tek şeyi unutmuşlar.

...

güvercinler de uçabilir.

ve uçmak
öyle herkesin harcı değil...
  

16 Kasım 2009 Pazartesi

Tic Tac Toe




Tic

Kirpiklerin titriyor
yüzüne dokunduğunda
avuç içlerim.

İçim ürperiyor be, benim.

Tac

Başımı, yastık diye
göğsüne yaslıyorum.
ve müziğin ritmine karışmış,
adım(larım)ı dinliyorum.

Toe

İçinde heyecanlar,
vuruşu gibi saatlerin...

Nefes al, nefes ver,
Sen kazanıyorsun belli.

beni sen, beni sen, sen beni...
  

13 Kasım 2009 Cuma

Sil baştan



H
er sabah, yeryüzünde
Kim bilir kaç insan doğar?
Ve kaç sevda ölür, insanlık tükenirken.

Şu satırları yazdığım anda bile,
kaç insan sevmiştir
Ve kaç insan nefret etmiştir birbirinden.

Her şey
Yine (ile) başlar
ve biter yinelene yinelene.

Hiçbir şey, yok olmaz aniden
Yeryüzünde insanlık tükenene
Biz yok edip, bizi tüketene kadar...

7 Kasım 2009 Cumartesi

bilirsin?



b
ilirsin 
tüm şehirler benzer bir şehre...
(içinde senin yaşadığın)

bilirsin
tüm gemiler aynı limandan kalkar
ve hepsi kıyıda unutur bir tek yolcusunu.
(hep ben kalırım o limanda)

bilirsin, adının geçmediği
tüm heceler, öteki hecelere benzer
(ve sensiz bütün gecelere)

bilirsin, bütün şehirlerde
hep aynı cadde ve aynı sokaklar...
(hep çıkmaz, hiç çıkmaz)

bilirsin, çarşı pazar
her yer, senin olmadığın kalabalıklar
(ve kalabalıklar içinde yalnız bir adam yaşar)

bilir misin?

5 Kasım 2009 Perşembe

This is



k
oynuna sarılarak olduramadığını
boy(n)una saldırarak öldürür bazen insan.

kaybederken kazandığını sanır
aldanır...
 

3 Kasım 2009 Salı

Ellerin ve...


B
iliyorsun öyle bir gün gelecek
ellerini ellerime vermen gerekecek
gözlerini gözlerime iliştirip,
bütün küs yerlerimle barışman
ve yanıma sokulup kanıma karışman...

aklımdan aldığın başımı
ruhunun içine de alman büsbütün
gecemi gündüze çevirmen
tünü yapabilmen mümkün mü gün?

hani meraktayım
ne kadar yakına gelebilir uzakların
hastalığımı iyileştirip
ölümü diriltebilir mi dudakların?

Bile miyorum / Bile niyorum



K
andıramadım yine

mahallenizde top oynayan çocukları
oysa beklediklerinden öte
zenciydi bu kez ayaklarım...
   

1 Kasım 2009 Pazar

Gönlümüzde son bahar



T
itreyen bir yaprak mı bilir acısını
yaprağın tutunduğu dal mı ayrılığın?

yoksa bir ağaç mı çeker sancısını
ömrümüzdeki son sonbaharın...



Kifayetsiz



Ö
zlemek güzel şey seni
 hayal meyal duymak sesini
ve koklamayı düşlerken,
tenimde hissetmek nefesini

özlemek güzel şey seni..


içimizdeki katil (*)



O
ynarken farkında değilsin
çocuk, seni de öldürebilirim

sanmam ki içimdeki şeytan
diz çöküp önünde eğilsin..

sendeki beni öldürebildiğim gibi
inan bendeki seni de öldürebilirim.

.

29 Ekim 2009 Perşembe

Herhangi bir nisan



E
ğip bükmeden kelimelerimi
Yeri, yer demir göğü gök bakır bilerek
Ve ay aydınlık bir gecede
Adın saklı bir bilmeceden, seni dileyerek

Issız bir adadan
Sessiz bir limana çekmek kelimeleri
Ve tutuşturmak bir sabah vakti
Ellerimle ellerini

Sağ yanımda hayali yatan küçük bir kızın
Sol yanında çarpan kalbi
ve gözlerinde
Sadece gözyaşına dönüşebilen bir hüzün
Bir itiraz, dilimde bir isyan ertesi gündüzün

Dilsiz ve tuz kokan bir mevsimde
Tutkulu gözlerinde başladı önce isyan
Önce kadınım diyememiş gözlerinde
iki damla kan

Oysa her şeyden önce insandın sen insan
Yıllardan biz, aylardan herhangi bir nisan...


27 Ekim 2009 Salı

Gülü ver



H
iç olmadık zamanlarda
Elin gitsin telefona
Ara beni, sor beni yar...

Dalıp gittiğin aynanın bir köşesinde
Dokunup, öptüğün bir resmim olsun.

Farkında olmaksızın
Her kapı zili çaldığında, irkilip
Geldim mi diye bir koşu bakıver.

İşe geldiğinde her sabah
Şaşırıp soruver,
Kapıcıya bile beni yar...

Çünkü;
Bensiz başını yastığa koyduğun her gece
Rüyalarında bile,
kovaladım ben seni diyar diyar...


26 Ekim 2009 Pazartesi

Dem...



N
eden kaybederiz biliyor musun?
Hep aynı kalırsa böyle kelimelerin.
Kelimelerin zihnimin dejavu'ları,
Sınırsız tekrarı gibi benzeşilerin...

İşte tam bu yüzden olmaz aşk,
İşte tam bu yüzden ölür sevdalar...

Ne, adım bir kez daha yazılmış olmalıdır
yeryüzü çöllerinde bir vaha'da
Ne de sen izah edilebilir bir güzellik olmalısın
akıl defterimin yitik sayfalarında

Yüreğin ince ince sızlıyor olsa bile.
Hani zihnin de aşka hamile
Gözün dönmemişse henüz bile bile
Kendine sormuyorsan halim nice diye

Yeterince sevmiyorsun, sen beni daha
Olmamışsın, pişmemişsin, yanmamışsın. Nafile...


Tennen ni tene na




G
örmek şart olsaydı sevmek için
kör olduğunda biterdi aşkı mecnunun
kara kuru bir kızdı ihtimal sevdiği
ve sesi bir karga kadar da çirkin
.....
ama kavuşsalardı eminim

Leyla iyi sevişirdi...


25 Ekim 2009 Pazar

Kül ve duman

Yanıbaşında bile özlerken
sorma, bazen nedendir
köşe bucak kaçışlarım
sorma nedendir, sensizliğim.

hani bazen, ne yaparsan yap
küle üflersin de alev almaz.
ben yanmışım da hani, ondan
sönmüşüm de ondandır sessizliğim

düşmeden önce bu derde
mangal gibi bir yürek gerek
aşkı, sevdayı koyacağın yerde.
işte bu yüzden, yok ki hiç mecalim

işte bu yüzden lâl'im ve çaresizliğim...


23 Ekim 2009 Cuma

Kimya'sal



En az ihanet kadar
aşkın katilidir şüphe
zehir katar tatlı aşına...

geçer belki zamanla
ama, sen yine sana
sen yine seninle kalırsın
yapayalnız tek başına...


18 Ekim 2009 Pazar

Bez bebek


Büyümemiş hayallerinle  kıtalar dolaş
sür, gelgitler arasında uzun bir ömür

tebessüme mahkum edilmiş yüzün
ve altında sakladığın derin bir hüzün.

yağmurlar gözlerinden düşüp

üşürken tenin, tenim gibi buz
senimi ıslatan dudaklarımda tuz.
gün uyanıp, henüz çıkarken sabaha
kiraz dallarına, bahar gelmeden daha

Şşş ağlama, değil şimdi sırası
bitsin artık bu hüzünler

ve bize bu günden sonrası
bağbozumu sevdiğim
dudaklarımda üzümler...


17 Ekim 2009 Cumartesi

Yarem yarimdir, yarim yaremdir...



İ
stemem
ruhun, saçların kadar dalgalanmasın
istemem
o dalgalar, seni benden çekip almasın

istemem
alem yansa da, yarim yanmasın
yarem yanmasın...


15 Ekim 2009 Perşembe

14 Ekim 2009 Çarşamba

+ kadar



                                                         "Ruhu doyursa da hiç bir şiir

                                                                         sahanda yumurta değil..."

Dokunamaz tenine hiç bir kelime
gözlerine bakarak içilen
ince belli bardakta sıcak bir çay+

ısıtamaz yüreğini hiçbir söz

çırpınarak yazdığım hiçbir çaba
olamaz sıcak bir kapta getirdiğim

sevmesen de tavuk suyuna çorba+

geçmiş olsun dilekleri bir ton
şifa veremez zorla gülümsetse de

karın ağrısına bir bardak nane limon+

üşüme diye sırtına örttüğüm ceketin

bilirim tutamaz yerini
yazılacak hiçbir şiir
söylenecek hiç bir söz...



13 Ekim 2009 Salı

Gözlerine Mektup - I



-belki okursun diye mektup yazdım gözlerine.
lütfen bırakıp gitmesinler beni o kadar derinlere-


I
katlanmış kağıtlardan ve dokunulmuş
tuşlardan kuşlar uçuyor, dürülmemiş göklerce
bulutlar daha pembe ve en derin mavilerde bu gece
...
dahası;
tüm sığ denizler ayakuçlarına serilivermişcesine...

bahçesinde düşlerinden bir türlü inemediğin
bir salıncak kurduğum pancursuz bir ev olacak
vazonda her daim bir gül, pamuk prenses, kınalı yapıncak
gözyaşını içine saklamaktan ıslanmış bir bez bebek
ana kuzusu, ev kızı, aileden uzak tatlı bir yumurcak.

hayal imparatorluğumda
düşler kuruyor külkedisi prensesler
eteklerimde doğu Roma'n, bir adım ötemde Pers'ler
kelime avcısı, zaman yolcusu bir adam gözlerinde gider gelir
ellerimde büyüyen kulaklarını çınlatan iniltiler ve sesler...

birlikte şiirden insan yapmalı seninle Hind'e, Çin'e
kurt düşürmekten sakınıp kimselerin içine
bir nefes üflemeli içime nefesinden
kanatlanmış ruhlarımız binbir biçime girerken

kurşun ve kandan
yaralı bir yüreğe akıyor gözlerimin buğusu
sen ki; bilinmedik alemlerin çirkin ördek yavrusu
ve seve-bilen yüreğimin ürkek kuğusu
bir bak hayalime dokunarak
süzülen her şey biz olsun bırak
camdan ve kandan...

uçmaya kararsız ve kanatsız
ürkek bir melektin sen
Ah! ki; ne  kadar sevdiğimi bir bilebilsen

Velhasılı kelam
evvel zaman içinde, hani bir varmış sen
bir de var olayım ben
ve bir yokmuş olsun isterse tüm evren...

12 Ekim 2009 Pazartesi

Bağbozumu



ç
ok istedim

hüzünle değil,
yüzünle yıkasaydım yüzümü.

ama kıyadım
dalında bıraktım yine üzümü...

eX



Biliyorum
sen herhangi biri olmazsın.

ama bilmediğin
benim için
artık başka bir şey de olamazsın...

Ya sonra?


Korkmazdım sensizlikten
sessizlikten korktuğum kadar

sorma neden.

korkuyorum şimdi
sana kavuştuğum günün
ertesinden...

11 Ekim 2009 Pazar

Trajedi



G
özlerime bakma sakın
korkarsın

ben dahil
kaç kişi can vermiş
orda, o an anlarsın.

ağlarsın...

Siz bilirsiniz



Ö
fkeliyseniz,
kızıp bana bağırabilirsiniz.
sizi duymazdan geliyorum.

bıkmışsanız,
gözüme gözükmeyin artık.
sizi görmezden geliyorum.

böyle kalsın,
üstünüze yapışıp maskeleriniz.
sizi soymazdan geliyorum...

9 Ekim 2009 Cuma

Diplomasi


Şaşırıp bazen sana
siz deyişime sen bakma.
...
Sen siz liktendir, çok fazla kafana takma...

Yanlış dilek


Siz
bir melek istiyordunuz gerçekten.

Oysa hepimiz,
Çoktan kovulmuştuk cennetten...

7 Ekim 2009 Çarşamba

Zip+


saklamalı seni
ve senden gelenleri
kat kat,
40 düğümlü bir bohçaya

ve bir fidan dikmeli
adını biz koyup,
göğsündeki bahçeye...

Âma


Seni düşünüyorum
ve beni nasıl düşüRdüğünü
gözbebeklerinden...

- uyuyamadığın gecelerde, öfkemi de görebilseydin keşke -

ama ben seni anlıyorum
ama ben halâ, sensiz ağlıyorum...

5 Ekim 2009 Pazartesi

Endülüs


"Bana bir kelime ver" dedi kadın.
adın, adım olsun içinde.
"Sana ben'i veriyorum" dedi adam.
adım, ben'den başka bir şey değil...

"Bana bir kelime ver" dedi kadın.
adım, adın olsun içinde.
"Sana sen'i veriyorum" dedi adam.
adın, sevgi'den öte birşey değil...

"Bana bir kelime ver" dedi kadın.
aşkın, sevdan olsun içinde.
"Sana ten'i veriyorum" dedi adam.
Ten, yürek kafesi değil de nedir?

Yüzünde ellerim


İnsan denen coğrafyada
başka yerler de var.

gezelim görelim...

Parfüm


Bütün bu
sahte çiçek kokularından uzak,
bir gün gerçekten
avuçlarını koklamak istiyorum ...

2 Ekim 2009 Cuma

Kadınlar


bana annemi doğuran
ninem.

bana beni doğuran
annem.

beni ellerinde yoğuran
bir tanem.

sen...

şu kadınları sevmeyip de,
ne halt edecektim
ben?

1 Ekim 2009 Perşembe

4 saniyede 1



Ne kadar oldu sahi?

Seni sevdiğimi söylemeyeli?

Sevdiğimi söylemeyeli sizi?
Söylemeyeli bizi sevdiğimi?

S
aatlere baktın mı hiç?

29 Eylül 2009 Salı

Pen!



yazabilirim tüm sevdiklerime
ten mürekkebimden divitle
aşkın yazılmamış tüm kitaplarını.

şüphem var yine de
çevirip sayfalarımı okumaya
yeter miydi acaba dudakları?