XIX
ne güzel durdu
yan yana gül kokunu sevdim
neden hep gülle başlar güzellikler
işte bu vurur yüreğimi
alır götürür enginlere
bir oraya bir buraya
dalgalar
ve satır satır arar
sende beni
beynimin isyankar karıncası
anladım dedim ya
ne büyük bir iddia
ne büyük bir yük verdin
taşır da ezilirim
korkarım bundan sonra
ben rüzgar
ben yağmur bir damla
bir damla sevinç
ben özlemi yüreğine katık yapmış
bahar vurgunu
ben çiçeklerin güllerin içinde
bir ayçiçeği sevdalısı
bir güneş tutkunu
güneşim ol desem
yumup ta gözlerimi
körebe oynarcasına geliversem
yakalanır mıydın bana
hatırım için
kaçar mıydın yoksa
ya gözlerimin bağından
bir perde açsam
bir tülde görsem seni
oynamam oynamam
bunu saymayalım mı dersin
saymayalım
hiç saymayalım hem de
açardım
tüllerini gözlerimin
tutardım ellerini ürkek
gözlerin alır götürürdü bilirim
uzak ülkelerin sevinç krallıklarına
bir rüzgar esse
gölgede hafif serin
üşüsen sen
ve ben üşüsem
yaslanır mıydın omzuma
şiirler okumasam sana
şiir sendin ya
seni okur muydun gözlerimden
yorgun gözlerime
bin mektubun birisi gelirdi
su damlasınca düşmek toprağa
ve tutunmak bir yaprağa
belki de karışmak akan suya
bir ceylan
sabah serinliğinde gelir ya suya
bir gül neden düşer kuytuya
ve elleri var mı sende şiirin
ah! o zaman
bilir misin
bir yerlerde
zamanı kuran adamlar varmış
ve gün öyle başlarmış
ah bir gece unutsalar
o adamı bulmalı
saatleri kuranı
bulup da zamanın hesabını sormalı
bir adım bin adım
adın adım
ürkek ama kararlı
emekledik geldik geceye
bir mühür olsun
dudaklarım bilmeceye
imzaladım
XX
neden söylenmedi
veya söylenemedi dün gece
olsun şiir doğdu böylece
hani olur ya
dersin de diyemezsin derdini
bir yar bilir bir de sen
bir de her şeyi bilen
aynı anların büyüsü
kanatlanıp kuş olmak
klavyede tuş olmak
dokunak bir yüreğe sessizce
bir yüreği okumak hece hece
rüzgar olmak ılıman
veya dalgasız bir liman
yaprak olup savrulmak
tohum olup yeşermek
sevinç olup büyümek
büyüdükçe yürümek
yürüdükçe büyümek
hani bir rüya
çocukça yatağında kanatlanıp
uçuvermek
kuşlarla kardeş bulutlarla arkadaş
yağmurla damla olup düşmek suya
ve çoğalmak günle güneşle
buhar olup uçmak yeniden
yükselip göğe şükredercesine
devinip dalga olmak belki sahili öpen
belki dalgaların öptüğü bir kum tanesi
belki yüksek tepelerde saçlarını rüzgara vermek
belki sessiz gecelerde türküler dinlemek ötelerden
gülümsemek gülen bir yüze
uzanan bir ele tutunmak kim bilir
kim bilir ceylanın güncesinde
birlikte koşmak patikalarda
tepelerden düşmek pahasına
sonbaharı sevmez kimileri
oysa sonbaharda ıslandı hep saçlarım
hep yapraklarla haşır neşir oluşum
bir rüzgarda beklesem
saçının bir telini
gelir mi
kokunu duyar mıyım ötelerden
bir resmi resmetmek
bir hayali canlandırmak ellerinle
düş de düşbahar özlemi
mevsim düşbahardı desem insanlara
sorarlar mı dersin bir gün
yada sorsak yolda yürürken birine
affedersiniz mevsim kaç
saat kaç der gibi
elini koyup yüreğine
bahara çeyrek var der mi acaba
bilse mevsim kaç
kaç mevsim bahar
akreple yelkovan kardeş olmuş
ben bahar
ben sende bahar
ben tende bahar
durma yaz